Memur Sen:“Kurumsal Kapasite Geliştirme ve Dijital Dönüşüm” Programı ILC ve ÇASGEM Ortaklığıyla Başladı

memursen

“Kurumsal Kapasite Geliştirme ve Dijital Dönüşüm” Programı ILC ve ÇASGEM Ortaklığıyla Başladı

09 Ocak 2025, Perşembe

Memur-Sen’in bileşeni olduğu Uluslararası Emek Konfederasyonu (ILC) ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM) iş birliğiyle “Kurumsal Kapasite Geliştirme ve Dijital Dönüşüm” konulu eğitim programı düzenlendi.

Programa; Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve ÇASGEM Başkan Vekili Prof. Dr. Elif Gökçearslan’ın yanı sıra 19 ülkeden 28 sendika temsilcisi ile davetliler katıldı. Programın açılışında bir konuşma gerçekleştiren Genel Başkan Ali Yalçın, günümüz dünyasının sosyal adaletsizlik, küresel krizler ve savaşlar gibi büyük zorluklarla karşı karşıya kaldığını belirtti.

Yalçın, dünyada adaletsizliğin giderek derinleştiğini ve güçlü sermaye lobilerinin emeğin gücünü zayıflatmaya yönelik yeni politikalar ürettiklerini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

“Krizler ve savaşlar yalnızca insan hayatını değil, insanlığın temel değerlerini de tehdit ediyor. İnsan hakları, uluslararası hukuk ve normları savunmak amacıyla kurulan uluslararası örgütler, bu sorunlara çözüm üretmekte maalesef yetersiz kalmakta; daha da vahimi, bu sorunların bir parçası haline gelmektedirler. Böylesi karmaşık bir dönemde, ILC gibi örgütlerin, sosyal adaletin, çalışma haklarının ve insan haklarının savunulmasında kritik bir rol üstlenmesi gerekmektedir. Öyle ki ILC’de bu amaç doğrultusunda: ‘Emek evrensel bir değerdir, adil bir dünya ancak emekle inşa edilebilir’ ilkesinden hareketle yola çıkmıştır. Ancak unutulmamalıdır ki, hala yolun başındayız ve birlikte çok sıkı çalışmamız gerekmektedir. 2024 Şubat ayında ILC’nin ilk Genel Kurulu’nu gerçekleştirdik. Aynı yıl Kasım ayında ILC’nin ilk Yönetim Kurulu toplantısını yaparak önemli kararlar aldık. Bu kararlar arasında, üye konfederasyonların kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi büyük bir yer tutmaktadır.”

Yalçın: Önemli Bir Adım Atıyoruz

Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte dünyanın da hızlı bir değişim sürecine girdiğini söyleyen Ali Yalçın, adil bir dünya inşa etmenin yolunun; şeffaf, katılımcı ve dijital çözümlerle desteklenen kurumsal yapıların oluşturulmasından geçtiğini ifade etti. Genel Başkan Yalçın, programın bu hedefe hizmet ettiğini vurguladı.

“Bu eğitimde, etkili ve verimli bir çalışma düzeni oluşturmak adına kurumsal yapıları nasıl güçlendirebileceğimizi tartışacağız. Dijital dönüşümün anlaşılması ve uygulanması sürecine dair kapsamlı bilgiler sunulacak. Dijital teknolojilerin, iş yapış biçimlerini köklü şekilde değiştirdiği bu dönemde, dijital altyapıların ve stratejilerin nasıl etkin bir şekilde entegre edilebileceğini öğreneceğiz. Hep birlikte, bu süreci başarıyla yönetmek ve kurumsal kapasitemizi güçlendirerek dijital dönüşümün gerekliliklerine uyum sağlamak için önemli bir adım atıyoruz. Kurumsal kapasite geliştirme ve dijital dönüşüm, hızla değişen dünyada sürdürülebilir büyüme ve rekabet avantajı elde etmenin anahtarı haline gelmiştir. Bu iki kavram, yapıların hem iç süreçlerini iyileştirmeyi hem de dış çevreye daha etkin uyum sağlamayı destekler. Kurumsal kapasite geliştirme, bir yapının insan kaynağından teknolojik altyapısına kadar tüm unsurlarını güçlendirmeyi ve operasyonel etkinliği artırmayı hedefler. Bu süreç, stratejik planlama, liderlik geliştirme, eğitim programları ve yenilikçi iş modellerini içerir. Dijital dönüşüm ise teknolojinin iş süreçlerine entegrasyonu yoluyla yeni bir iş yapış şeklinin benimsenmesini ifade eder.”

Dijital araçların ve yenilikçi çözümlerin kullanılmasının sadece verimliliği artırmakla kalmayıp organizasyonların hizmet sundukları hedef kitleye daha iyi bir deneyim sağladığını vurgulayan Yalçın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu iki kavram bir araya geldiğinde, yapılar daha dayanıklı, esnek ve geleceğe hazır hale gelir. Özellikle dijital çağda, teknoloji ve kapasite geliştirme arasındaki bu uyum, yalnızca teknolojik yeniliklere ayak uydurmayı değil, aynı zamanda değişimin öncüsü olmayı mümkün kılar. Yapıların bu süreçleri etkili bir şekilde yönetmesi, çalışanların ve paydaşların başarısına katkı sağlayacaktır.”

Gökçearslan: Sendikaların Her Zaman Destekçisi Olduk

ÇASGEM Başkan Vekili Prof. Dr. Elif Gökçearslan, Türkiye’nin demokrasi, insan hak ve özgürlükleri konusundaki mücadelesine büyük katkılar sağlayan sivil toplum kuruluşlarının çalışma hayatı için de olmazsa olmaz bir unsur olduğunu belirtti.

ÇASGEM’in konfederasyonlar ve sendikalarla geçmişten bu yana gelen güçlü bağları olduğunu hatırlatan Gökçearslan, ÇASGEM’in kurulduğu zamandan bu yana işçinin ve işçi örgütlenmelerinin her zaman yanında ve destekçisi olduğunu söyledi.

“Sendikalar, çalışma hayatında önemli bir rol oynar. Çalışanların güçlenmesini ve çalışma hayatının daha adil hale gelmesini sağlar. Tüm bunların gerçekleşmesi ve daha fazla geliştirilmesi için ÇASGEM her zaman sendikaların destekleyicisi olmuştur. ÇASGEM, sendikalarla iş birliği yaparak çalışanların hakları, sosyal güvenlik sistemleri ve iş hukuku hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlar. Bu eğitimler, sendika üyelerinin haklarını daha iyi anlamalarına ve korumalarına yardımcı olur. ÇASGEM, çalışma hayatına dair yürüttüğü araştırmalarla sosyal politika önerileri geliştirilmesine katkı sağlar. Bu çalışmalar, sendikaların toplumsal mücadelelerini destekleyecek veriler sunar. ÇASGEM, iş sağlığı ve güvenliği konularında eğitim ve farkındalık çalışmaları yaparak sendikaların bu alandaki etkinliğini artırır. Çalışma ortamlarının iyileştirilmesine katkı sunar.”

“Birçok Projemizle Sendikaların Yanında Olduk”

ÇASGEM’in pek çok konfederasyon ve sendika ile iş birliği protokolü bulunduğunu hatırlatan Gökçearslan, şu sözlerle konuşmasını tamamladı: “Bu protokoller kapsamında birlikte araştırma, eğitim faaliyetleri ve projeler yürütülmüştür ve yürütülmektedir. Ayrıca 2017 yılında Memur-Sen ile ÇASGEM arasında kamu görevlilerinin tecrübe ve bilgi düzeylerini artırılması amacıyla eğitim, araştırma ve iş birliği protokolü imzalanmıştır. Pek çok proje ile sendikalarımızın yanında olduk ve her türlü işbirliğine de açık olduğumuzu hatırlatmak isterim.”

Üç gün sürecek programın ardından katılımcılara sertifika verilecek.

MEMUR-SEN